Gelin Çiçeğini Atmayan Kaldı mı ?
- Oben Solmaz
- 29 Oca
- 2 dakikada okunur
Gelin çiçeği atmak… Herkesin bildiği o eğlenceli ritüel. Düğünlerin en neşeli anlarından biri, gelinin çiçeğini bekar kız arkadaşlarına atmasıdır. Gelin çiçeğini atmayan kaldı mı? Ben mesela unuttum atmayı! :)
Bu geleneğin aslında çok derin kökleri var. Genellikle, düğünlerde gelin, eğlence ve müzik eşliğinde dans ederken, bir anda dönüp bekar kız arkadaşlarına çiçeğini atar. Çiçek genelde gelinin kendi çiçeği değil, sadece bu ritüel için önceden hazırlanan bir çiçek olur. Çiçeği yakalayan kişinin ise bir sonraki evlenecek kişi olduğuna inanılır. Peki, gelin çiçeğini atmanın ardındaki anlam nedir?
Ortaçağ Avrupa’sından Günümüze
Gelin çiçeği atma geleneğinin temeli, Ortaçağ Avrupa’sına dayanıyor. 11. ve 13. yüzyıllar arasında yapılan düğünlerde, gelinin arkadaşları, düğün sonrasında gelini kovalayıp gelinliğinden bir parça koparırlarmış. Çünkü o dönemde gelinlik parçalarının, şans, bereket ve doğurganlık getirdiğine inanılırmış. Düğün günü gelinin çok şanslı olduğuna inanıldığı için, onun eşyalarından bir parça almak, bir anlamda o şansı yakalamak anlamına gelirmiş.
Gün sonunda, gelinlik paramparça olurmuş, çünkü herkes o şansı almak istermiş. Gerçekten de, o dönemde yaşayan bir gelin, gelinliğini saklayamazmış. Ama zamanla bu geleneğin yerine çiçek atma geleneği gelmiş.
Kraliçe Victoria ve Çiçekler
16. yüzyılda, Kraliçe Victoria, düğün gününde temiz kokmak için elinde güzel kokan çiçeklerle yürümek istemiş. O dönemde Mayıs ayı olduğu için banyo yapmak da bir gelenekti. Kraliçe’nin çiçek taşıma isteği, zamanla tüm Hristiyan dünyasında bir gelenek haline gelmiş ve çiçekler, düğünlerin vazgeçilmezi olmuştur. Bizim de bugünkü gelin çiçeği geleneğimizin temeli işte bu şekilde atılmıştır.
Çiçekler, sadece bir süs eşyası değil, aynı zamanda bir anlam taşır. Bütün bu geleneklerden sonra, gelin çiçeği artık bir zarafetin simgesi haline gelmiştir. Hatta günümüzde, çiçekler çok daha büyük bir öneme sahiptir. Gelinin elinde taşıdığı çiçek, ona şans ve güzellik getirmesinin yanı sıra, düğün fotoğraflarına da ayrı bir anlam katmaktadır.
Damatlar, Anneler ve Yaka Çiçekleri
Bir de damatların ve annelerin çiçekleri vardır. Damatlar genellikle yaka çiçeği takarken, damadın kardeşi daha küçük bir yaka çiçeği takar. Anneler ise üçlü çiçekler kullanarak korsaj takarlar. Tüm bu detaylar, düğünlerin estetik görünümünü tamamlar ve geleneksel ritüelin bir parçası olur.
Kraliçe Victoria ya bir not ; Sadece Mayıs döneminde banyo yaparsan elinde çelenk taşısan ne fayda :)
Gelelim sadede ;
Sonuçta, gelin çiçeği atma geleneği tarihsel kökenlere dayanıyor. Yıllar içinde değişim gösterse de, bu ritüel hala çok yaygın. Ancak, çiçek tutmak kadar, hayatın her döneminde güzellikleri görmek de önemli. Gerçekten de, sadece Mayıs ayında çiçek tutarak şanslı olamayız ama gelin çiçeği atmak, geleneklere saygı göstermek ve bu anı eğlenceli hale getirmek için harika bir yol!
Yorumlar